Sivas_Congress_September_1919

Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’nun ve Rumeli’nin çeşitli şehirlerinde, işgallere karşı kurulan millî cemiyetlerin 7 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi’nde birleştirilmesinden sonra oluşan yeni cemiyete verilen isimdir. Kurucusu, ilk ve tek başkanı Mustafa Kemal Paşa’dır.[1]

13 Ekim 1919 tarihinde Müdafaa-i Hukuk Teşkilâtına Dair Nizamname hazırlandı ve bu nizamname tüm Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine gönderildi.

Buna nizamnameye göre Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetivatanın maruz kaldığı olaylar ile ve tamamen aynı maksatla millî vicdandan doğmuş olup her türlü fırka cereyanının dışındadır.

Cemiyetin amacı, Osmanlı vatanının bütünlüğünü, Saltanat ve Hilâfetin makamı ile Millî bağımsızlığın korunmasında Kuvâ-yi Milliye’yi etkin ve İrâde-i Milliye’yi hâkim kılmaktır.

Bütün İslâm vatandaşları cemiyetin doğal üyesidirler. Örgütlenme, köy ve mahallelerden başlayarak nahiye, kaza, liva, vilâyet, müstakil liva taksimatına bağlı olacaktır.

Müdafaa-i Hukuk hareketi, İstanbul hükûmetince İttihatçılıkla, Bolşeviklikle, Saltanata ve Hilâfete isyankârlıkla, Cumhuriyetçilikle, Asilikle suçlandı.

Sivas Kongresi’nde Fırkacılıkla ilgili uzun tartışmalardan sonra, Meclis-i Millî toplanıncaya kadar geleneksel İttihatçı yörüngesinde gelişen siyasetten uzak durularak, halkın birliğini bütünlüğünü sağlamanın zorunluluğu benimsendi ve 5 Eylül 1919 tarihinde İttihat ve Terakki Cemiyetini yeniden canlandırmaya çalışmayacaklarına, mevcut siyasî partilerden hiçbirinin siyasî amaçlarına hizmetçi olmayacaklarına ilişkin yemin metni hazırlandı.

Heyet-i Temsiliye Anadolu’da geçici hükûmet rolünü oynadı. Çünkü, Heyet-i Temsiliye ulusal örgütlerin amaç ve ilkelerini eldeki araçlarla yurdun her tarafına yayıyor halka açıklıyor, örgüte güç kazandırmaya çalışıyor, mevcut ulusal örgütlerin varlığını ve devamlılığını sağlamak için çaba gösteriyor, bu örgütleri bir noktada birleştirmeye, bunlar arasında uyumlu bir bağ kurmaya özen gösteriyordu.

Cemiyet bir yandan ulusal eylemi halka indirici çalışmalar yaparken öbür yandan da Müdafaa-i Hukuk karşıtı olan Damat Ferit Paşa hükûmetine karşı yoğun bir eyleme girişti ve bu hükûmetin yıkılmasını sağladı.

21 Mart 1921 tarihinde tüm vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen bir genelgede ARMHC’nin ülke ve millete yönelik görevlerini daha iyi yapabilmek için bu örgütlerin Meclis Başkanlığı ile daha iyi ve düzenli ilişki kurmaları istendi ve MH Merkez Heyetini oluşturan kişilerin ad ve şöhretlerinin Meclis Başkanlığına bildirilmesi belirtildi.

Cemiyet, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Halk Fırkası’na dönüştü.

Halk Fırkasına dönüşen bu Kurtuluş Savaşı Mücadele örgütü zamanla Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönüştü.

Günümüzde ise Mevcut dikta iktidarının ve TürkMilletine yönelik bu iktidarın yapıtğı saldırılara en çok zemin hazırlayanlardan birisi de Cumhuriyet Halk Partisi içinde ki basiretsiz idarecilerdir. Burada CHP tabanını ayırarak böyle bir tanımlama yapmakta yarar var. Milyonlarca insan aynı kefeye koyamayız. 

Diplomasız birisini Cumhurbaşkanımız diyerek Dünya’da meşrulaştırmaya çalışan bir,; Özgür Özel yönetiyorsa CHP’yi orada bir durmak lazım. 

2 May 2024 tairihinde yaptıkları görüşmenin içeriği kamu oyuna açıklamamak için atmadığı takla kalmadı, Özel’in.

BUNLAR KUŞKU VERİCİ…

Günümüzde Türk Milletinin günlük hayatında yaşamaya ve mücadele etmeye hala devam ediyor.

Yorum bırakın

No apps configured. Please contact your administrator.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Alışveriş Sepeti